image
  • 10 Ağustos 2020 Pazartesi

Covid devam ediyor ve edecek, kısa vadede çare umudu yok. İlaç ve/veya aşı için yaklaşık 5-6 ay daha zamana ihtiyacımız var. Bu süre içinde hastalık seyrinin bir felaketle değil selametle sonuçlanması için herkesin yapması gereken şeyler var. Bu süreçte yapılması gerektiğini düşündüklerimin bazılarını, bir kez de yazılı olarak ifade etmek istiyorum.

 

  • “Covid değil, biz bayram yapalım” dedik, ancak öyle gözüküyor ki bayramdan sonra ortalık karışacak. Daha şimdiden sahadan endişe verici rakamlar geliyor.
  • Özellikle Güneydoğu Anadolu, iç Anadolu ve Marmara bölgesindeki vaka artışları çok endişe verici. Aynı şekilde sahil bölgelerinde de gerek yerli gerekse yabancı turist akını ile rakamların artacağını bekliyorum. 
  • Bu artışlar sağlık sistemini bölgesel olarak tıkanma noktasına getirebilir.
  • Artık 1.000 sayısına takılmamamız gerekir (şu anda psikolojik bir sınır olmanın ötesinde bir anlamı yok). Daha fazla test yapsak zaten 1.000 sayısının üstünde olduğumuz aşikar...
  • Daha önemli veriler var, 
    • örneğin; yapılan test başına saptanan (+) vaka oranı, 
    • aktif hasta grubuna eklenen yeni hastaların oranı, 
    • yatırılan, yoğun bakıma alınan ve entübe edilen hastaların oranı gibi..
  • Daha çok test yapılmalı ve son zamanlarda test yapılabilmesi için getirilen kısıtlamalar gözden geçirilmeli.
  • Riskli gruplara düzenli aralıklarla test yapılmalı (kritik alanlarda çalışan sağlık görevlileri, toplu taşıt şöförleri, denetim ve güvenlik görevlileri...)
  • Son zamanlarda verilmeye başlanan “Pnömonili hasta” ve “ağır hasta”ların sayıları verilmeye devam edilebilir ancak yoğun bakım ve entübe edilen hasta sayıları eskiden olduğu gibi verilmeye devam edilmeli.
  • İl ve ilçelerin ayrıntılı verileri açıklanmalı. Bu şekilde bireysel önlemler ve lokal tedbirler daha doğru alınabilir.
  • İnsidansı yüksek olan bölgelerde toplulukların bir araya gelmesine neden olacak faaliyetler (asker uğurlama, pazar kurulması, nişan, düğün, taziye) yasaklanmalı.
  • Hastalık insidansın yüksek olduğu bölgelerde ve işyerlerinde maskenin yanı sıra siperlik kullanımı da zorunlu olmalı.
  • Maske kullanımının teşvik edilmesi ve uyumun artırılması için, Cumhurbaşkanı ve Siyasi liderlerin (eşleri ile birlikte) VTR’si hazırlanmalı.
  • Mesai saatleri sabit değil alternatifli olmalı (mesai başlama 07:30, 08:00, 08:30, 09:00), trafik ve ulaşım sıkışıklığı rahatlatılmalıdır.
  • 65 yaş üstü olanlar ve bağışıklığı baskılanmış olan kişiler (kanser tedavisi, diyabet, KOAH, astım, kortizon kullanımı, organ nakli yapılmış olma, dializ hastaları gibi) pnömokok aşısı ve sonbaharda grip aşısı yaptırmalıdır

 

Okulların açılması;

    • Bu karar eğitimde aksamaların yanı sıra, çocuklarımızın sağlığı, hastalığın yayılmaması açısından hassasiyetle verilmesi gereken bir karar.
    • Bilindiği üzere çocuk ve genç nüfusta sessiz hastalık ve taşıyıcılık yüksek oranda gözükmekte. Bu nedenle okullardaki öğrenciler birbirlerine, oradan da diğer aile bireylerine ve topluma hastalığın yayılması için bir kaynak noktası olabilmektedir. 
    • Üstelik özellikle küçük çocuklarda sosyal mesafeyi korumak ve uygun maske kullanımını sağlamak neredeyse imkansızdır.
    • Ülkemiz oldukça büyük ve farklı koşulları olan bir coğrafyada bulunmakta. Tüm ülke için okullar “açılacak” ya da “açılmayacak” kararı bilimsel olarak verilemeyebilir
    • İnsidansı düşük olan bölgelerde okullar açılmalı, yüksek olan bölgelerde ise açılmamalıdır.
    • Tüm ülkede uzaktan eğitim olmalıdır.
    • İl ve ilçelerin ayrıntılı verileri aktif olarak izlenmelidir. 
  • Okulların açılması/maması kararı özellikle çalışan anne-babalar ve hatta büyükanne-büyükbabalar için çok önemli bir karar. Çocukların eğitimi yanında bakımları da çözülmesi gereken bir durum. Ayrıca büyükanne-büyükbabalar için hastalığın çocuklar tarafından taşıyıcı olabilmesi de göz önünde bulundurulmalı.
  • Okulların açılmamasına karar verilen bölgelerde anne-baba’nın her ikisi de çalışan ise; bir tanesi ücretli izinli sayılmalıdır.
  • Yanı sıra, okul servisleri, özel okullar ve Vakıf Üniversiteleri için ödenen eğitim ücretleri, yemek masrafları-servisler gibi çözülmesi gereken birçok problem bulunmaktadır.

 

Diğer Hastalıklar;

  • Covid sürecinde ne yazık ki tanı ve tedavi gecikmesi yaşanan birçok hasta ve hastalık oldu (halen de devam etmekte). Özellikle erken tanı ile tamamen iyileşebilecek olan kanser hastaları çok geciktiler. Bunu hem tüm Türkiye’deki arkadaşlarımla yaptığım görüşmelerden hem de kendi günlük pratiğimden görüyorum (en çok ilgilendiğim konu olan akciğer kanseri ile ilgili her gün çok sayıda gecikmiş hasta görüyorum).
  • Yanı sıra evde kalp hastalıkları nedeniyle ölüm oranlarında artış bildirilmekte, benzer şekilde diğer hastalıklarda da (metabolik, nörolojik, kas-iskelet sistemi hastalıkları vb…) artış mevcut.
  • Bu hastaların tanı-tedavi gecikmelerinin yaşanmaması için bazı hastanelerin “temiz hastane” olarak tutulması ve Bilim Kurulu'nda onkoloji uzmanı ve bir cerrahın bulunması faydalı olabilir.

 

Ülkemizdeki Aşı ve İlaç Çalışmaları;

  • Bu konuda çalışmalar teşvik edilmeli ve özendirilmelidir. Tıp tarihi Covid-19 benzeri salgınlarla doludur. Son 20 yıl içinde dahi çok sayıda epidemi ve pandemi gelişmiştir.
  • Dünya nüfusu 8 milyara yaklaşmıştır. Dünya kaynakları artık mevcut nüfusun ihtiyaçlarını karşılayamamaktadır. İnsanlık giderek daha fazla vahşi doğaya penetre olmakta, bu durum vahşi doğada yaşayan mikroorganizmaların insanlara bulaş riskini artırmaktadır.
  • Yapacağımız ilaç ve aşı çalışmaları Covid-19 için başarısız olsa bile bundan sonraki yıllarda gelişecek olan benzer hastalıklar için temel oluşturacaktır.
  • Tüm dünyada yaşayan Türkler ilk fırsatta en güvenli ve “iyi” yer olan vatanımıza dönmeye çalışmıştır.
  • Covid-19 süreci bilimin ve bilginin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Yani ne olacaksak bilimle olacağımız ve ilerlemenin tek yolunun bilimden geçtiği ortadadır. Daha önce defalarca yapılmaya çalışılan “tersine beyin göçü” bu kez çok daha güçlü bir şekilde teşvik edilmelidir.

 

Son olarak Covid-19’un da biteceğini unutmayalım (yüksek olasılıkla 6-7 ay içerisinde ilaç ya da aşı bulunacaktır). Bu süre içinde kendimizle, etrafımızla insanlığımızla test edileceğiz. Birbirimizi kırmayalım, sabırlı ve umutlu olalım, kurallara uyalım…

Saygılarımla