Akciğer Nodülleri

image

Akciğer nodülleri, akciğer grafisinde veya bilgisayarlı tomografi (BT) taramasında beyaz noktalar (küçük dokular) şeklinde görülen yuvarlak biçimli ve 3 cm’den küçük boyutlu kitlelerdir.

 

Akciğer nodülleri genellikle iyi huylu oldukları için herhangi bir tedavi gerektirmezler. Eğer uzun aralıklarla yapılan radyolojik incelemelerde nodülün büyüklüğü değişmiyorsa, bu kitlelerin habis olma ihtimali çok düşüktür. Ancak yine de doktor tarafından yapılan kontrol ve taramalar ile nodüllerin boyutu veya şekli düzenli olarak izlenmeli ve takip edilmelidir.

 

Akciğer nodüllerinin bazılarında büyüme ve şekil bozukluğu meydana gelebilir. Bu durumda, habis (kanser) olup olmadıklarını belirlemek için testler istenebilir. Genel olarak, 3 mm’den küçük nodüller iyi huylu olma eğilimindeyken, 20 mm ve daha büyük nodüllerin kötü huylu olma ihtimaline karşı daha ileri düzey yöntemlerle tetkik edilmesi uygun görülebilir.

 

Akciğer Nodülü Belirtileri Nelerdir ?

Tıp literatüründe “pulmoner nodül” olarak bilinen küçük leke formundaki nodüllerin belirtisi yok denecek kadar azdır. Zararsız olan bu nodüller tipik olarak akciğer taramasında tesadüfen tespit edilmektedir. Başlıca belirtileri aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz.

 

  • Öksürmek
  • Kanlı balgam çıkarmak
  • Hırıltı yapan balgam
  • Pnömoni sebepli ateşlenme
  • Alta yatan farklı hastalıklara bağlı gelişen ateşlenme

Akciğer Nodülü Belirtileri

 

Akciğer Nodülü Tanı Yöntemleri

 

Kötü huylu akciğer nodülleri ya doğrudan akciğerde oluşum gösterir ya da vücudun başka bölgesindeki kanserli hücrenin akciğerlere metastaz yapması sonucu meydana gelirler. İyi huylu olarak kategorize edilen akciğer nodülleri ise aşağıdaki sebeplerden ötürü oluşabilir:

 

  • Tüberküloz ve zatürre türevi bakteriyel enfeksiyonlardan,
  • Akciğerde oluşan mantar enfeksiyonlarından,
  • Akciğerdeki kistlerinden ve apselerden,
  • Hamartoma (hücre bozulması) malformasyonundan,
  • Romatoid artritten (iltihaplı eklem romatizması), 
  • Sarkoidoz gibi romatolojik hastalıklardan.
     

Akciğer röntgeninde akciğer nodülü tespit edildiğinde, uzman hekim medikal öykünüzü inceler, detaylı fiziksel muayene yapılır. Gerekli görülmesi durumunda BT (Bilgisayarlı Tomografi), PET (Pozitron Emisyon Tomografisi), biyopsi vb. ayrıntılı sonuçlar veren testler yapılır. Bu tarama ve testlere gerek olup olmadığı hususunda nodül boyutu, konumu ve görüntüsü belirleyici olmaktadır.
 

Akciğer Nodülü Nasıl Tedavi Edilir?

 

Akciğer nodülü tedavisinin kapsamı nodülün türüne göre değişmektedir. Akciğer nodülüne yönelik tedavide hastanın yaşı, sigara geçmişi, ailede kanser öyküsünün varlığı, medikal kayıtları ve nodülün türü dikkate alınmaktadır. İyi huylu akciğer nodülleri düzenli takip edilir. Boyut ve şekil değişikliği olması durumunda klinik testler yapılarak süreç devam ettirilir. Nodülün kötü huylu olduğuna dair gözlemsel bulgular varsa, hekim biyopsi vb. testler ister. Kötü huylu nodülün varlığı teyit edildikten sonra, ilk olarak, vücudun farklı bir bölgesinden ya da bölgesine yayılım gösterip göstermediği belirlenir. Nodül akciğerlerde ise cerrahi müdahale gerekebilir. Bu bakımdan, akciğer nodülü erken teşhisi son derece önemlidir. Metastaz varsa veya yayılma riski yüksekse radyasyon terapisi, kemoterapi yahut her ikisinin bir kombinasyonu hastaya uygulanır.

 

Sıkça Sorulan Sorular

Akciğer nodülleri çoğu durumda tehlike arz etmemektedir. Örneğin, akciğerdeki leke biçimli küçük oluşumlar genellikle iyi huyludur ve zaman içerisinde kendiliğinden geçme ihtimalleri de yüksektir. Zamanla geçmeyen akciğer nodülleri ise düzenli olarak takip edilir. Kesin yanıt alabilmek için doktora başvurmanızın önemli olduğunu da belirtmek gerekir.

 

Nodüller, kansere evrilebilmektedir. Bulgu ve testler neticesinde habis oluşum gözlenmeyen nodüller düzenli olarak izlenmelidir. Biçim, doku, boyut değişikliği meydana gelirse ve nodüller düzensiz şekillenme gösterirse kansere dönüşme riski taşımaktadır.

 

Nodüller çoğu durumda kendini belli etmez, yani pek çok vakada ağrı belirtisi yoktur. Genellikle rutin tetkiklerde fark edilmektedir. Bu bakımdan, düzenli kontrol son derece faydalıdır.

 

17 Mayıs 1967 tarihinde  doğdu. Lise eğitimini Kabataş Erkek Lisesi’nde ve lisans öğrenimini Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı. 1989 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde önce asistan, sonra da operatör doktor olarak görev yaptı ve 2012 yılında doçent oldu. 2015-2018 yılları arasında Yedikule Hastanesinde Hastane Yöneticiliği ve Başhekimlik yaptı. 2018 yılında profesörlük unvanını aldı. 2018-2021 arasında İstinye Üniversitesi ve Liv Hospital Ulus’ta Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı olarak çalıştı. Prof. Dr. Celalettin Kocatürk, halen Medicana Ataşehir’de çalışmalarına devam etmektedir. Hastalarına en iyi çözümü en ideal yöntemler ile sağlayabilmek adına, uzmanlık alanına yönelik çalışmalarını titizlikle sürdürmektedir.

İLETİŞİM

RANDEVU FORMU