Pnömotoraks

image

Pnömotoraks, göğüs kafesinin içine hava dolması sonucunda akciğerin çökmesi ve fonksiyonunu yitirmesidir. Halk arasında “hava kaçağı” olarak da bilinmektedir. Nefes darlığı, ani ve yoğun göğüs ağrıları bu hastalığın öncül semptomları arasında ilk sıralarda yer alır.

 

Pnömotoraks Nedenleri Nelerdir ?

 

Pnömotoraks sebepleri çevresel kaynaklı ya da altta yatan farklı bir hastalık kaynaklı olabilir. Hem hastalığın sebebine hem de tedaviye yönelik doğru sonuçlar elde etmek adına, semptomları fark ettikten sonra uzman doktora görünmek gerekmektedir. Yoğun fiziksel travmalar, akciğer hastalıkları, genetik faktörler, tobacco ürünlerinin kullanımı ve mekanik ventilasyon başlıca pnömotoraks nedenleri olarak söylenebilir.

 

KOAH hastalığı pnömotoraks riskini artırmaktadır. Akciğere hasar veren trafik kazası, yüksekten düşme, çarpışma, yaralanma, kaburga kırılması gibi durumlar da pnömotoraks sorununa sebep olabilir. Ayrıca, adet dönemleri de kadınlarda pnömotoraks nedeni olabilmektedir. Hem adetin başlamasına birkaç gün kala hem de adetin başlangıcından itibaren hava kistleri akciğerde oluşum gösterebilmektedir. Çevresel faktörler ve kalıtsal akciğer bozuklukları ise organın yapısını bozarak hastalığın hızlı şekilde gelişmesine sebebiyet verebilir.

 

Pnömotoraks Belirtileri Nelerdir ?

 

  • Nefes alma güçlüğü,
  • Hızlı soluk alma,
  • Halsizlik ve yorgunluk,
  • Öksürme,
  • Göğüste sıkışma hissi,
  • Çarpıntı,
  • Bayılacak gibi olma hissi.

 

Pnömotoraks Tanısı- CELALETTİN KOCATÜRK

 

Pnömotoraks Tanısı

 

Öncelikle, pnömotoraks tanısını erken dönemde koymanın hayati önem taşıdığını belirtmek gerekir. Tanı, klinik semptomlara göre konulmaktadır. Hastanın sıkıntı ve şikayetleri dinlenir,geçmiş medikal kayıtları incelenir, fiziksel muayenesi tamamlanır. Laboratuvar testleri ve kan testleri de istenir. Geçmişte ciddi bir fiziksel travma yaşanmış olması, soluk alıp verme düzeyinin normalden hızlı olması, nefes darlığının varlığı ve tansiyon düşüklüğü durumunda vakit kaybetmeden tanı koymak önemlidir.

 

Tanı sürecinde göğüs filmi ve tomografi çekilir. Bu tarama metodları, şayet pnömotoraks yoksa dahi, altta yatan problemleri bulmaya da yardımcı olmaktadır. Pnömotoraks tanısı kapsamında BT yani bilgisayarlı tomografi ve akciğer röntgenini alınmasının yanı sıra, hastanın arteriyel kan gazı ve nabiz oksimetrisi de ölçülür.

 

Pnömotoraks Tedavisi

 

Pnömotoraks tedavisi, tanı aşamasındaki  muayene ve testlerin sonucuna göre değişebilmektedir. Hastanın genel sağlık durumu ve göğüs boşluğundaki hava miktarı belirleyici faktörlerdendir. Hafif pnömotoraks varlığında kişiye oksijen verilir ve hastanın sağlık durumu takip edilir. Şayet serbest hava miktarı fazla ise özel medikal yöntemle hava çekilir. Bunun mümkün olmadığı durumlarda minimal cerrahi müdahale uygulanır. Hava çıktıktan (takriben 2-3 günde gerçekleşir) ve ciğerler şiştikten sonra uzman doktor, hastaya “plöridez” ilaç tedavisi uygulayabilir.

 

Sıkça Sorulan Sorular

Hastalığın derecesi pnömotoraks’ın seyri ile bağlantılıdır. Asemptomatik pnömotoraks ya da hafif belirti veren pnömotoraks durumlarında, hastaya belirli aralıklarla oksijen verilmesi ve hastalık seyrinin takip edilmesi neticesinde, farklı müdahaleye gerek kalmadan problem çözülebilmektedir.

 

Daha önce pnömotoraks hastalığını geçirip iyileşmiş bir hasta, ikinci kez yeniden pnömotoraks geçirebilir. Hatta, bu hastalığı geçirmiş kişilerin tekrar pnömotoraks olma riski daha fazladır.

Uzman doktorun tavsiyelerine uymalı, kontrol yöntemlerine aksatmadan katılım göstermelidir. Hasta, asla sigara kullanmalıdır ve hatta sigara içilen ortamlara dahi girmemelidir. Bunun yanı sıra, verilen pnömotoraks ilaçlarını düzenli şekilde kullanmalıdır.

 

17 Mayıs 1967 tarihinde  doğdu. Lise eğitimini Kabataş Erkek Lisesi’nde ve lisans öğrenimini Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamladı. 1989 yılında üniversiteden mezun olduktan sonra, Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde önce asistan, sonra da operatör doktor olarak görev yaptı ve 2012 yılında doçent oldu. 2015-2018 yılları arasında Yedikule Hastanesinde Hastane Yöneticiliği ve Başhekimlik yaptı. 2018 yılında profesörlük unvanını aldı. 2018-2021 arasında İstinye Üniversitesi ve Liv Hospital Ulus’ta Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı olarak çalıştı. Prof. Dr. Celalettin Kocatürk, halen Medicana Ataşehir’de çalışmalarına devam etmektedir. Hastalarına en iyi çözümü en ideal yöntemler ile sağlayabilmek adına, uzmanlık alanına yönelik çalışmalarını titizlikle sürdürmektedir.

İLETİŞİM

RANDEVU FORMU