image
  • 13 Aralık 2021 Pazartesi

Hastamız 68 yaşındaydı ve önemli bir şikayeti yoktu. Tesadüfen çekilen bir film sırasında sağ akciğerin üst kısmında 8 mmden büyük, etrafa uzanımları olan bir nodül (bu tarz nodüller bizim için şüpheli olarak kabul edilir) saptanıyor . Sonrasında hasta takibe alınıyor. 2 ay sonra Temmuz 2019 tarihinde nodül çapının büyüdüğü fark ediliyor ve hastaya ileri tetkik öneriliyor. Ancak hasta bu öneriyi kabul etmeyip tetkik ve tedavisini ihmal ediyor, kontrolde kalmak istediğini söylüyor. Şubat 2020’de nodülün iyice büyüdüğü ve etrafa uzanımlarının arttığı görülüyordu. Bu tarihte hastayı gördüğümde Pet ct denilen ileri inceleme yöntemi ardından da ameliyat önerdim. Ayrıntılı bir şekilde durumu ona açıklamış olmama rağmen hasta hiç bir şikayeti olmadığını söyleyerek tedaviyi reddetti. 14 ay sonra hasta bize başvurduğunda nefes borusunun etrafında sağ akciğer üst kısmındaki yaklaşık 10/11mm olan tümör dev hacimlere ulaşmıştı. Nefes borusunun etrafı, hatta kalpten akciğere giden damarların etrafına kadar girmişti ve ne yazık ki bu hasta artık ameliyat şansını yitirmişti. 

 

Bildiğiniz gibi hem erkeklerde hem de kadınlarda kanser nedenli ölümlerin başta gelen sebebi akciğer kanseridir. Bunun en önemli sebebi de akciğerin içerisinde duyusal sinirlerin olmayışıdır. Bu da demek oluyor ki akciğer kanseri erken dönemde bulgu vermiyor ve vakaların %80’i geç dönemde tanı alıyor ve kolaylıkla ilerlediği için tedavisi imkansız hale gelebiliyor. Ortalama sağ kalım süresi 8 aya yakın olan bu hastalıktan hastanın erken teşhis ile tamamen kurtulma ihtimali var. 

 

Buradan çıkaracağımız sonucu özetleyelim; eğer 50 yaşın üzerindeyseniz, sigara tüketiminiz 20 yılın üzerinde ise, ailenizde kanser öyküsü varsa, petro kimya türevleriyle muhattabınız olduysa, çevrenizde radon gibi kanserojen maddeler varsa mutlaka bir hekime gözükmelisiniz. Her yaşta akciğer kanseri olunabilir fakat 50 yaşın üzerinde risk artar.