Öncelikle akciğer kanserinin hangi evrede olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Çünkü kanserin nerede yerleştiği, ameliyatla çıkarılıp çıkarılamayacağı ve lenf bezlerinde yaygınlık gösterip göstermediği önem taşımaktadır. Bu nedenle de lenf bezlerinin yaygınlığı konusunda bazen PET filmi yeterli olmayabiliyor. Onun için EBUS denilen iğne yöntemleri ya da mediastinoskopi denilen biyopsi yöntemleri ile lenf bezlerine yayılmadığından emin olmak gerekiyor. Bu konuda kanıya varabilmek için kanserin evresine bakılmaktadır. Lenf bezlerinde yaygınlık yoksa, tümörün etrafında sağlam bir miktar dokuyla birlikte ve lenf bezlerini temizlemek şartıyla komplet olarak ameliyat etmemiz lazım. Bunun için eskiden daha çok açık yöntemler tercih ediyorduk. (torakotomi, sternotomi) Daha çok koltuk altından alınan büyük kesilerle ameliyatlarımızı yapmak durumundaydık.
Son 15 yıldan beri, tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de çok başarılı bir şekilde uygulanan kapalı yöntemlerle ameliyatlarımızı yapıyoruz. Genellikle %80-90 oranında kapalı yöntemlerle bu sorunu çözmek mümkün.
Neden Kapalı Yöntem?
Kapalı yöntemlerle yaklaşık 3-4 santimetrelik kesiler yapıyoruz. Kesi daha çok küçük olunca ağrı da daha az oluyor. Ameliyat sonrasındaki toparlanma süreci daha hızlı oluyor ve normal yaşantıya dönmek çok daha hızlı ve kolay olabiliyor.
Kapalı yöntem ise iki türlüdür. Bir tanesi kamera yöntemi denilen torakoskopik yöntem. Orada yine bir santimetrelik bir kesiden ya da yapmış olduğumuz 3-4 santimetrelik kesiden içeriye bir kamera yerleştiriyoruz ve kalan boşluktan da bahsetmiş olduğumuz ameliyatı yapıyoruz.
Kapalı yöntemler dışında açık yöntemlerden de bahsetmekte fayda olacaktır. Bazen kapalı yöntem her hasta için uygun olmayabilir. Açık yöntemlerde görüş alanını ve hakimiyeti arttırmak için kesiği büyütmek zorunda kalabiliyoruz. Açık yöntem de olsa kapalı yöntem de olsa yapılacak olan ameliyat aynıdır. Komplettir. Yani kanser cerrahi prensiplerinden asla ödün verilmez.
Ameliyatta Ne Yapılır?
Ameliyatta eğer tümör küçükse ve yerleşime uygunsa ameliyatla tümörün bir kısmı alınabilir. Buna segmentektomi deniliyor. Ya da bir bölümü alınabilir. Ona lobektomi deniliyor. Ya da bazen nadir de olsa akciğerin tamamının alınması gerekebiliyor. Ona da piomentlemi deniliyor. Burada tümörü etrafında sağlam doku ile beraber çıkarıyoruz. Ameliyat sırasında mutlaka patoloji doktoru bize eşlik ediyor. Böylelikle hiç tümör kalmadığından emin oluyoruz.
Akciğer Kanserinde İyileşme Şansı Nedir?
Cerrahide, yoğun bakımda, anestezide, onkolojide, radyasyon onkolojisinde son dönemlerde ciddi gelişmeler mevcuttur. Özellikle immünoterapinin ve hedefe yönelik tedavinin devreye girmesiyle yaşam süreleri artık çok daha uzayabiliyor. O nedenle 'Kanser oldum. Eyvah ben öleceğim.' gibi söylemlerden kurtulmak gerekir. Halk arasında yer alan tabire göre enseyi karartmayın. Gerçekten de kanser tedavisinde eskisinden çok daha iyi durumda olduğumuz gerçeğini unutmamalıyız. Eğer biz genetik hasara neden olan problemi öğrenebilirsek hele hele eğer ameliyat etme şansımız da olursa (cerrahi tedavi, kemoterapi, hedefe yönelik tedavi, immünoterapi, radyoterapi) kanserden kurtulma şansınız oldukça yüksektir.